Lütfen rezervasyon yapmak istediğiniz oteli seçiniz.
Doğal mineralli kaplıca suyu aracılığıyla hastalıkları tedavi etme ve önleme uygulamalarının ve daha birçok terapötik pratiğin, Bronz Çağı’ndan beri Romalılar, Mısırlılar ve Yunanlılar dahil olmak üzere birçok farklı uygarlık tarafından kullanıldığını biliyor muydunuz?
Kaplıca, jeotermal olarak ısınan yeraltı suyunun yeryüzüne çıkmasıyla üretilen bir kaynaktır. Hidrotermal kaynak veya jeotermal kaynak olarak da bildiğimiz kaplıcalar, aklımıza hamam görünümündeki tesisleri de getirir.
Kaplıcalardan çıkan termal su, sığ magma kütleleri (erimiş kayalar) ve yer kabuğunun derinliklerindeki sıcak kayalardan faylar yoluyla gelen sirkülasyonla ısınır. Her iki durumda da ısının nihai kaynağı, kabuğun altındaki katmanın (ki biz ona Dünya diyoruz!) mantosunda doğal olarak oluşan radyoaktif elementlerin nükleer bozunmasıdır.
Termal sular genellikle çok miktarda çözünmüş mineral içerir. Kaplıcaların kimyası; pH değeri 0,8 olan asit sülfat kaynaklarına, silika ile doyurulmuş alkali klorür kaynaklarına, karbondioksit ve karbonat mineralleri ile doyurulmuş bikarbonat kaynaklarına kadar uzanır. Bazıları bol miktarda çözünmüş demir de içerir.
Kaplıcalarda yüzeye çıkan mineraller genellikle ekstremofil toplulukları; ekstrem koşullarda yaşamaya adapte olmuş mikroorganizmaları besler. Uzmanlar, Dünya'daki yaşamın başlangıcının kaplıcalara dayanıyor olabileceğini söylüyor.
O halde biraz da tarihçe…
İnsanlar binlerce yıldır kaplıcaları banyo yapmak, rahatlamak veya tıbbi tedavi için kullanmıştır. Primatların bile kendilerini soğuk havanın stresinden korumak için kaplıcaları kullandığı, yaşam alanlarını kaplıcaların bulunduğu yerlere göre düzenledikleri bilinir.
Kaplıca banyoları (onsen), Japonya'da en az iki bin yıldır,geleneksel olarak temizlik ve rahatlama için kullanılıyor. Son zamanlarda termal suya terapötik değerleri için de ilgi gösteriliyor.
Yunan Karanlık Çağı’nda (M.Ö. 1100-750 yılları arası), hamamların öncelikli olarak hijyen için kullanıldığını biliyoruz ancak Hipokrat döneminde (M.Ö. 460), kaplıcaların iyileştirici güç olarak kabul edildiği bilgisine de sahibiz. Kaplıcalar, işte o zamanlardan beri oldukça popüler.
Termal suya atfedilen folklorik ve tıbbi değer nedeniyle kaplıcaların etrafında popüler turistik yerlere ve rehabilitasyon kliniklerine rastlıyoruz. Termal su ile yapılan terapötik banyonun; kurşun atılımını artırdığı, romatoid artrit ve ankilozan spondilitten muzdarip hastalarda önemli iyileşme kaydedilmesine yardım ettiği biliniyor. Bununla birlikte termal su artık özellikle Japonya ve Avrupa başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde herhangi bir hastalık yaşanmadan koruyucu ve düzenleyici nitelikte kullanılıyor.
Kısacası termal su kullanımı ile hastalıkların henüz gelmeden önlenmesi hedefleniyor. Bu yüzden ergenlik çağından başlamak üzere herkesin erken yaşlarda termal kürlere başlaması öneriliyor. NG Afyon olarak hep dediğimiz gibi, “Termale geç kalma, genç kal!”
Ülkemiz, termal su kaynakları bakımından Avrupa’da birinci, Dünya’da yedinci sırada bulunduğu için çok şanslıyız. Özellikle Afyonkarahisar ve çevresi, ülkemizin termal su açısından en zengin bölgeleri arasında.
Afyonkarahisar’da dört ana termal bölge bulunuyor. Bu bölgeler, başta NG Afyon’un da içinde olduğu Ömer Gecek bölgesi olmak üzere Gazlıgöl, Heybeli ve Sandıklı olarak sıralanıyor.
Ömer Gecek Bölgesi’nden çıkarılan termal sularda, florür, sodyum, klorür ve bikarbonatlı karışık nitelikli mineraller bulunuyor. Bu su, Afyonkarahisar’da ısıtma ve elektrik üretimine katkıda bulunmakla birlikte termal seralarda tarım uygulamaları için kullanılıyor ve kaplıca ile termal tesislerin ihtiyaçlarını da karşılıyor.
Termal wellness’ın öncüsü NG Afyon’da #İyiHissedin
Biz, NG Afyon’da doğanın otelimize ve sizlere hediyesi olan termal suyu, klasik uygulamaların dışına çıkararak SPA ile birleştirdiğimiz termal yöntemler ile kullanıyoruz. “Termal wellness” olarak adlandırdığımız konseptte, Afyon’un şifalı suyunu sizlere en doğal ve sağlıklı haliyle sunuyoruz.
Bize ayırdığınız zaman içinde iyi hissetmenizi sağlayacak en seçkin hizmeti veriyor, size en az sizin kadar iyi bakıyoruz.
Peki termal su size hangi yönleriyle iyi gelir? Ülkemize “termal spa” kavramını getiren NG Afyon’a gelerek siz termal sudan nasıl yararlanabilirsiniz?
Termal su,
* Özellikle yumuşak doku romatizmalarına
* Diz, kalça, bel, boyun bölgesi ve genel kireçlenmelere
* Yaralanma ve kırıklara
* Bel ve boyun ağrılarına
* Omuz tutulmalarına
* Ortopedik operasyon ve rahatsızlıklar sonrası rehabilitasyon sürecine
* Varis ve damar hastalıklıklarında kontrast uygulamalar ile damar kondüsyonunu artırmaya
* Sedef hastalığına
* Egzama ve sivilcelere
* Siyatik ve benzeri ağrılı sinir tutulmalarına
* Parkinson ve Alzheimer gibi rahatsızlıklarda hareket kabiliyetinin artırılmasına
* İnme sonrası rahatsızlıklarda iyileşme dönemine
* Beyin cerrahi operasyon ve rahatsızlıklar sonrası iyileşme sürecine
* Şeker hastalığına
* Gut hastalığına
* Kolesterole
* Protein metabolizması desteğine
* Özellikle çocuklarda alerjik solunum sorunlarına
iyi gelir.
Termal su, klasik kaplıca ve termal kür kullanımları dışında, sağlıklı kişilerde de sağlığı koruma ve genel iyilik halini güçlendirme amacını taşır.
Biz NG Afyon’da’da, termal suyu hiçbir katkı uygulamadan dinlendirme havuzlarında ısısını uygun şartlara getirerek kullanıyoruz. Otelimizin suyunun hem hastalıklarınıza kür olmasını hem de sağlığınızı korumasını amaçlıyoruz.
Tıpkı hayatın kendisi gibi, su da enerji içerir. Yan yana gelen atomlar molekülleri, maddeleri, hücreleri, dokuları, organları ve en nihayetinde vücudumuzu oluşturur. Atomların titreştiğini ve doğada sürekli hareket halinde olduğunu düşünürsek her bir organımızın titreşimler toplamı olduğunu da görebiliriz. Bu titreşim, taşıdığımız enerji ile artar.
Genetik yapımız onbinlerce yıldır aynı olsa da günümüzün çevresel etkileri nedeniyle eskiye göre farklı hastalıklar yaşıyoruz. Sağlıklı kalmak için yaşam enerjimizin yüksek olmasına, özellikle sağlıklı bir biyoenerjiye çok ihtiyacımız var. Hastalıkların oluşmasındaki genetik etkenin %10-20 arası olduğu bilgisinden hareketle bizi sağlık sorunlarıyla asıl burun buruna getirenin stres ve bozulan biyoenerjimiz olduğunu söyleyebiliriz.
İşte dünyanın derinliklerinden gelen termal sular, taşıdıkları mineraller ile enerjimizi tamamen yenileyecek kuvvette.
Biz, NG Afyon’da birçok farklı metodu kullanarak termal doğal suyun enerji verici minerallerini vücudunuza aktarıyoruz. Termal otelimizin kaplıca hekiminin liderliğinde gerçekleşen bir terapi uygulayarak vücudunuzda bozulan enerji dengesini düzenliyoruz. Ayrıca ısı, temas ve basınç içeren masajlar ile biyoritminiz ile biyonenerjinizi regüle ediyor, iç organlarınızın uyum içinde çalışmasını destekleyecek etkiler yaratıyoruz.
Ayrıca size önereceğimiz beslenme ve egzersiz planlarıyla termal uygulamaların detoks, tazelenme ve yenilenme etkilerini de artırıyoruz.
Termal su, şifalı içeriği ile birçok farklı kürün vazgeçilmez parçasıdır. NG Afyon’daki termal suyu,
Her anında iyi hissedeceğiniz bir tatile mi ihtiyacınız var?
O halde sizi termal özellikli benzersiz SPA merkezimiz Aliva Spa’da tüm endişelerinizi unutmaya, zihninizi, bedenizi ve ruhunuzu yatıştırmaya davet ediyoruz.