Ng Hotel Blog Banner 10 Ng Hotel Blog Banner Mobile 10

Stresten arınmak için atabileceğimiz 5 basit ama önemli adım

Günlük yaşamımızda, bizi kaygılı hale sokan durumlarla karşılaştığımızda stres yaşıyoruz. Amerikan Psikoloji Birliği, kaygıyı 'gerginlik hissine, endişe yaratan düşüncelere ve kan basıncının yükselmesi gibi fiziksel değişikliklere neden olan duygu' olarak tanımlıyor.

“Stresten arınmak” elbette önemli bir iddia ve bu herkes için tek bir formülle gerçekleşmiyor. Stresi hayatımızdan azaltmak, bu konuda emek göstermeye gönüllü olduğumuzda ve bütüncül bir yaklaşımın yardımıyla mümkün oluyor.

Bugünkü yazımızda sizlerle bu yaklaşımın temel taşlarını paylaştık. Her gün, acele etmeden ama vaktin de kıymetini bilerek hayatımızı dönüştürmemizi sağlayacak bu küçük ama kararlı adımları atabiliriz. Bu adımlar ajandamızdaki yapılacaklar listesindeki maddeler kadar statik değil. Ama kendi başına öyle bir yapı ki; içini doldurmamızı sağlayacak, belki de etrafını bir bina gibi incelikle örmemizi sağlayacak tuğlaları nasıl bulabileceğimizi gösteriyor.

Bu temel adımlara; olanları yargılamadan görmeyi, canımızı sıkan bir durumla karşılaştığımızda alışık olduğumuz otomatik reaksiyonları göstermek yerine durup bir an düşünmeyi ve her şeyin zaten tam ortasında olan, öz şefkatten gelen sevgiyi de eklediğimizde yalnızca stres faktörlerini azaltmakla kalmaz, hayatı tüm bereketi ve coşkusuyla dolu dolu yaşamaya başlayabiliriz!

O halde gelin, bu kıymetli adımları birlikte keşfedelim:

1. Meditasyonu günlük hayatın bir parçası haline getirin

Mutluluğun formülü herkes için farklı ama dünyanın en mutlu insanı olduğu tespit edilen Budist keşiş Matthieu Ricard, stresten arınıp mutluluk seviyesini yükseltmenin anahtarının meditasyon olduğunu söylüyor. Ricard’a göre her gün yarım saat meditasyon yaparak zihnimizi eğitebilir, dış dünya yerine kendi içimizi kontrol etmeyi öğrenebilir, öfke başta olmak üzere tüm olumsuz duygularımızı dönüştürebilir ve şefkati hayatımızın merkezine yerleştirebiliriz.

Bu arada haklısınız, "dünyanın en mutlu insanı" epey iddialı bir titr ama Wisconsin Üniversitesi’ndeki profesörler, bu sonuca Matthieu Ricard'ın başına yerleştirdikleri 256 sensör aracılığıyla varmışlar. Yaptıkları taramalarda, Ricard'ın beyninde şükretmek ve zevk almakla ilgili alanların normale göre aşırı gelişmiş olduğunu ve beyninin ön sol lobunda negatif duyguları engellemeye meyilli, mutluluk veren geniş bir alan keşfetmişler. Kısacası Ricard’ın mutluluk seviyesi, yaşadığı yer olan Himalayalar kadar yüksek!

2. “Nerede hareket orada bereket” düsturunu uygulayın

Metabolizmamızı aktif tutmak, daima enerjik hissetmek ve daha sağlıklı yaşamak için hepimizin hareket etmeye ihtiyacı var. Hareket bizleri biyolojik etkilerinin yanı sıra psikolojik etkileriyle de besliyor. Aktivite sırasında salgıladığımız başta serotonin olmak üzere tüm hormonlar, hem antidepresan nitelikte hem de haz almayı tetikliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün, sporu 2005 yılında “ruh sağlığını koruyucu önlemler” arasına almasına şaşmamalı.  

Peki sizin bir spor rutininiz var mı? Eğer yoksa bunu sakın dert etmeyin; size en uygun sporu ya da fiziksel aktiviteleri belirlemek, farklı teknikleri denemek için hiçbir zaman geç değil. Öncelikle ihtiyaçlarınızı ve beklentilerinizi belirleyin, ardından beslenme ayağını da düşünerek bir egzersiz rutini oluşturun. Haftada en az iki gün spor yaparak yalnızca forma girmekle kalmaz aynı zamanda daha mutlu birine dönüşebilirsiniz. Dilerseniz farklı spor gruplarına katılarak bu süreci sosyal bir aktivite haline de getirebilirsiniz.

3. Fonksiyonel beslenin

Bugün yaşadığımız depresyon ve kaygı başta olmak üzere otoimmün hastalıklar, kalp hastalıkları, alerjiler, diyabet, hormonal dengesizlikler gibi tüm sağlık problemlerinin temelinde, beslenme ve yaşam alışkanlıklarımız yatıyor. Tıpkı sporda olduğu gibi dengeli beslenme alışkanlığı edinmek için de geç değil.

Protein, yağ ve karbonhidratların yanında vitamin, minarel ve fitokimyasallara da dikkat ettiğiniz; besinleri özelliklerini bilerek kombine ettiğiniz bir diyet uygulayabilirsiniz. Ayrıca farklı tariflerle yemek yapmayı öğrenirken hem sağlıklı beslenebilir, hem bütçenize katkıda bulunabilir hem de bu süreçten keyif alabilirsiniz. Fonksiyonel beslenmeyi sağlıklı bir uyku düzeni ile destekleyerek fit görünmek ve zinde olmanın haricinde hayatınızdaki stres faktörlerini de azaltabilirsiniz.

4. Olumlu düşünceyi tetikleyecek cümlelerden destek alın

Olumlama cümleleri içeren bazı mantraları kaygınızı yatıştırma ve gevşeme yöntemi olarak kullanabilirsiniz. Bu cümleler yumuşamanızı sağlamakla kalmaz aynı zamanda kaygıyı artıran otomatik düşüncelere karşı da pozitif bir tutum geliştirmenize yardım edebilir.

"Geçecek."

Kaygılı ruh haline büründüğümüzde içine düştüğümüz kuyudan çıkamayacakmışız gibi hisseder, daha çok panikleriz. Böyle anlarda, yaşadığınız her ne ise kendinize onun kalıcı olmadığını hatırlatabilir, nefesinize odaklanarak "Geçecek" diyebilirsiniz.

"X'im ve içinde X olan her şeyi hak ediyorum."

Kaygılıyken ne olsa daha iyi hissedeceğimize odaklanıp anlık ihtiyacımızı belirleyebiliriz. Böyle anlarda X'in yerine o ihtiyacı belirten sözcüğü koyup cümleyi ona göre kurmanız yeterli.

"Benimle ilgisi yok."

Başkalarının hakkımızdaki düşünceleri üzerinde kontrolümüzün olmadığını bilsek de buna takılmamak her zaman kolay değil. Siz de bir başkasının hakkınızdaki sözünü veya düşüncesini dert ettiğinizde şu cümleyi tekrarlayarak bu durumun sizi değil yalnızca onları ilgilendirdiğini kendinize hatırlatabilirsiniz: "Bu sözün, bu düşüncenin benimle ilgisi yok. Konu ben değilim. Yerimde bir başkası da olabilirdi."

"Her şey yolunda."

Bazen hiçbir şeyin düzeltilmeye ihtiyacının olmadığını, her şeyin mevcut haliyle iyi ve güzel olduğunu düşünmek de sakinleşmemize yardım eder. Böylece ortada direnecek bir şey kalmaz. “Her şey yolunda” demek basit ve her zaman etkilidir.

"Ben sevgiyim."

Aileniz, arkadaşınız ya da sevgilinizle ilişkinizde yolunda gitmeyen şeyler olduğunda kendinizi değersiz hissedebilirsiniz. Bu anlarda kendinize sevgili ve değerli biri olduğunuzu hatırlatabilirsiniz. "Değerliyim, sevilen biriyim, sevgi doluyum, sevgiyi hak ediyorum, ben sevgiyim" gibi ifadeler çok yardımcı olabilir.

"Bugünü daha anlamlı kılacak neler yaşayabilirim?"

Zor bir durumla karşılaştığınızda günün geri kalanını aydınlatacak şeylerin peşine düşebilir, "Bugün beni neyi deneyimlemek heyecanlandıır?" diye sorabilirsiniz. Böylece gördüğünüz, duyduğunuz, hissettiğiniz, okuduğunuz, ve hatta kokladığınız her şeye daha çok odaklanırsınız.

5. Kendinizle, kendiniz için vakit geçirin

Bu madde, “Kendime zaman ayıramayacak kadar meşgulüm” veya “Hareket etmeden duramıyorum” diyenler için geliyor. :) Programınıza biraz da kendinize ayırdığınız zamanlar eklemek kayıp değil tam tersi kazancınız olacak. Bu huzurlu ve yavaş akan vakitler size öncelikle hedeflerinizi ve bu hayatta yapmak istediklerinizi düşünme fırsatını sunar. Ayrıca dış etkiler olmadan seçimler yapmanızı sağlayarak kendinizi daha iyi tanımanızı da sağlar. Hem araştırmalar da, kendinizle yalnızca kendiniz için vakit geçirdiğinizde üretkenliğin arttığını, yaratıcılığın ateşlendiğini, öz şefkatin geliştiğini, yaşamdan duyulan memnuniyetin yükseldiğini ve stresle daha kolay başa çıkıldığını söylüyor.

Peki bunu nasıl yapabilirsiniz?

Yapılabilecek şeylerin başında, sağlıklı olmanın da ötesinde genel bir iyilik halini, yani wellness konseptini rutinimize dahil etmek geliyor. Yazının başında da belirttiğimiz holistik bakış açısını koruyarak, hangi alanla ilgili olursa olsun yaşam kalitemizi yükseltecek her bilinçli kararı ve bu kararın uygulamasını, wellness konseptinin bir parçası olarak düşünebiliriz. 

Duygusal, çevresel, finansal, entelektüel, mesleki, fiziksel, sosyal ve ruhsal; yani varlığımızın her alanında wellness’ı tüm boyutlarıyla yaşayarak stresi azaltabilir, hayatımızı daha sağlıklı ve daha olumlu titreşimlerle sürdürebiliriz.

NG Sapanca, NG Enjoy ve NG Afyon’da wellness’ın iyiliğiyle bütünleşin

Sapanca’nın huzur veren doğası ile iyileştiren wellness uygulamalarını NG Sapanca ve NG Enjoy’da buluşturuyoruz. Ödüllü SPA merkezimiz Aliva SPA’da dünyanın en etkileyici kültürlerine ait masaj ve SPA tekniklerini suyun arındırıcı gücüyle birleştiriyoruz. Böylece size, kendinizle kendiniz için vakit geçirirken, bedeninizi ve ruhunuzu tazeleyebildiğiniz şifalı bir ortam sunuyoruz.

NG Afyon’da ise, insanlığın yüzyıllardır şifa için faydalandığı bereketli termal suyunu, modern wellness uygulamaları ile farklı bir seviyeye taşıyoruz. Sizi, NG Afyon’da kendinize iyilik, yenilik ve tazelik hediye edeceğiniz konforlu bir tatil yapmaya bekliyoruz.

Tatillerinizde SPA ve wellness konseptli otelleri tercih etmenin avantajlarını anlattığımız yazıyı da okumak ister misiniz?

Tatiliniz için neden SPA ve wellness otellerini seçmelisiniz?

Termal suyu ve faydalı içeriğini merak ediyorsanız, wellness konseptinden nasıl yararlanabileceğinizi öğrenmek istiyorsanız şu yazımıza da göz gezdirebilirsiniz:

Termal suyun şifa niteliğindeki 4 faydası

#İyiHisset, iyi kal!